Sayfalar

osmanlı devleti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
osmanlı devleti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Ekim 2013 Salı

Osmanlı hekimlerinin yüksek ahlâkı

osmanlı hekimleri
osmanlı hekimleri

Sultan İkinci Mahmud devrinde İstanbul'a gelip yıllarca ülkemizde tedkikler yapmış olan Doktor Brayer 1836'da yayınlanan eserinde diyor ki:

• Herhangi bir Türk hekimine muayene için gelen hasta çok da olsa, toplanan para gayet az olur: Çünkü bu hastaların dörtte üçü fakir tabakadan olduğu için hekim onlardan hiçbir ücret istemez. Hastalar para vermeden çıkıp gider.

• Para verenlerin birçokları da orta tabakaya mensup oldukları için pek az bir şey verirler. Meselâ bir gün ayağından kan aldıran bir Harem ağası masanın üstünde altı para bırakıp gitmiştir.

29 Eylül 2013 Pazar

Preveze deniz savaşı

preveze deniz savası
preveze deniz savası


Kapdân-ı derya Barbaros Hayreddîn Paşa’nın, Andrea Doria komutasındaki haçlı donanması ile yaptığı deniz savaşı. Savaş, 27 Eylül 1538’de Adriyatik denizinin Arta körfezi kıyısında Preveze kalesi önündeki açık sularda yapılmış, Osmanlı donanmasının zaferi ile sonuçlanmıştır.

Üç kıt’aya hâkim olan Osmanlı Devleti’nin güçlü hükümdarı Kanunî Sultan Süleymân Han komutasındaki kahraman ordusu, doğu ve batıdaki düşmanlarına karşı zaferler kazanıyordu. Bu sırada Midilli’de doğup denizlerde büyüyen Barbaros Hayreddîn Paşa da, Cezâyir sultanlığını elde etmiş olmakla beraber, cihân pâdişâhı Kânûnî’nin elini öpüp, duâsını almak şerefine kavuşmak saadetine ermişti. Yüce Pâdişâh da kendisine düşeni yapmış, haçlı korsanlarına Akdeniz’i dar eden mazlumların sığınağı Barbaros Hayreddîn Paşa’ya, kapdân-ı deryalık vermişti. Sahip olduğu sür’atli gemiler, usta reisler ve kahraman leventlerine, pâdişâh duâsını da ekleyen Barbaros Hayreddîn Paşa, Cihân devletinin kapdân-ı deryası olarak Akdeniz’de haçlıların bir tahta parçasını bile yüzdürmelerine müsâade etmedi. Bir zamanlar Akdeniz’de vahşet, kan ve zulmün bayrakdârlığını yapan hıristiyan devletlerin korsan gemileri, iç koylardan dışarı çıkamaz oldular. Artık haçlı mezâlimi yerine Akdeniz’in engin sularında Osmanlı adaleti hüküm sürmeye başladı.

Müslümanlığın en geniş yayılma devri olan bu yıllarda, bir taraftan Hint denizinde, bir taraftan Akdeniz’de, bir yandan da Avrupa’nın Avusturya ve Boğdan cephelerinde, Türk ordu ve donanmaları zaferden zafere koşuyorlardı. Hilal-haç kavgasının son safhası, Almanya imparatoru ve İspanya kralı beşinci Charles Ouint’in, Tunus seferiyle başlamış ve ondan sonra birbirini tâkib eden; İtalya, Venedik, Avusturya, Hindistan ve Boğdan seferleri aynı zincirin halkaları olarak devam etmişti.

31 Ağustos 2013 Cumartesi

Sultan Yıldırım Bayezid Han Kimdir?

Sultan Yıldırım Bayezid Han
Sultan Yıldırım Bayezid Han


Osmanlı Sultanlarının dördüncüsü olan Bâyezîd Han, babası Murâd Hân’ın Kosova’da şehîd olması üzerine padişah oldu. İslâm memleketlerini tehdid eden, daha önceki gibi katliamlar yaparak Kudüs’de bir krallık kurmak isteyen Haçlıları Niğbolu’da durdurmuştur. Bu zaferle İstanbul’un fethi için de çok büyük bir adım atılmıştır ki Bizans’ın Avrupa’dan yardım almasının önü kesilmiş oldu. Selanik, Atina ve Mora’yı fethetmiştir.

Yıldırım Bayezîd Hân, İstanbul’u dört defa kuşattı. Dördüncüsünde orada bir Türk Mahallesi kurdu, İslâm mahkemesi ve bir de câmi yaptırdı.

İlk Osmanlı Dâru’ş-şifâsı da onun zamanında yapıldı.

Bu güne değin en çok tıklanılanlar